27 Eylül 2008 Cumartesi

Biz nereye gelmişiz böyle yaa!



İzmirliyiz ennihayetinde . Abidik gubidik maçlara gitmeyi seven biri olarak da geçen Çarşamba oynanan Beykozspor-Altay maçı gözüme çok uygun göründü . Atladık Sercan'la vapura , otobüse doğru Beykoz'a . Aslında gitmeden önce gitsek mi gitmesek mi tam karar verememiştik . Beykoz uzak mıdır ? Altay'ın taraftarları gelir mi ? Beykozlular bizi tepeler mi ? Emin değildik ama bi şekilde çıktık yola . Ben Beykoz'u 1. ve 2. köprünü arasında sanıyordum değilmiş . En azından Beykoz Stadı değilmiş yani . Aslında giderken fazla kastırmadı yol . Keza sürekli sohbet ettik . Hatta otobüste bi amca ; "Eskiden biz maçları hep beraber izlerdik" diyerekten muhabbete bile girdi . Çengelköy civarında inerken de ; "Dikkatli olun" diye nasihatte bile bulundu . Eyvallah amca...



İlk defa Beykoz'a gittiğim için biraz bilgi toplamıştım ve bu bilgiler stadın Beykoz Endüstri Meslek Lisesi'nin yakınlarında olduğunu gösteriyordu . Yalnız şöyle bir sorun vardı ki Beykoz'da iki stad varmış . Büfeci "Hangi Beykoz stadını arıyorsun?" diye sorunca ben de "Altay maçı olan stadyumu" diye cevap verdim haliyle . Sağolsun tarif etti . Tam teşekkür edip ayrılırken gayet tok bir sesle sorduğu "Altaylı mısın?" sorusuna "Ehehe" diye cevap verip stada doğru yol almaya başladık . Stad 5000 kişilikmiş , bunu da internetten öğrenmiştim . Beykozluların stadı doldurup doldurmayacağı hakkındaki merakım , oraya ulaştığımızda giderilmiş oldu . Her taraf sarı-siyahtı . İlk şoku bilet fiyatının 7.5 ytl olduğunu öğrenince yaşadık . Aslında bu tahmin edilebilirdi . Çünkü kombineleri bile 400 ytl'ydi . İkinci şoku içeri girip tribünleri yakından görünce yaşadım . Öndeki koltukla arada yaklaşık 1,5 metre vardı . Herkes geniş ve rahat bir şekilde izliyordu yani burada maçı . Tahminen stadın kapasitesi olan 5000 rakamının tamamı koltuklu değildi . Keza bu tribün de zaten stadın tek tribünüydü . Ve de sahanın yan tarafının tamamını bile kaplamıyordu . Maçın başlamasına yarım saat kadar vardı . Beykoz'un kendi şarkıları da varmış onları da öğrendik . "Hop terelelli ha ha ha , zıp terelelli ha ha ha" isimli eser , benim 3. kez şok geçirmeme yol açtı . Devre arasında da devam etti bu resital , maç sonunda da . Bir de Ödemişspor maçlarından sonra ilk kez şahit olduğum oyuncuya numarasıyla seslenme olayı bu maçta bolca mevcuttu . Özellikle bütün taraftarlar 28 numaraya taktı . Bir amca bütün maç boyunca "Lan 28 , düzgün oyna lan" diye inledi . Yüksek bi ihtimalle sesini duyurdu da . 28'in gittikçe yüzü düşmeye başladı . Bir başka amca da "Yav , bu Altay Giresun'u nasıl yendi anlamıyorum ben arkadaş , hem de 3-2" dedi . Rahat bi 15-20 kez dedi . Enteresan notlardan biri de Ogün Temizkanoğlu'nun da maçı seyretmeye gelmiş olmasıydı . "Oğlum bu Ogün Trabzon'da falan oynamamışmıydı , Fener'de falan ; Beykoz , Altay ne alaka ake" . "Ne bileyim abi ona bakarsan biz neden geldik" . Hakikaten niye gelmiştik bu maça . Bütün maç bunu sorduk kendimize . Özellikle dönüş yolunun uzamasıyla soru işaretleri iyice artmaya başladı . Neticede değişik bir olay yaşamış olduk . Semtinin takımını destekleyen taraftarların heyecanını hissetmiş olduk . Güzel bir tecrübeydi bence .


Futbol açısından bakılacak olursa aslında sıkıcı bir maçtı . Altay yedek ağırlıklı kadrosuyla çıkmıştı . Beykoz'un kendi kalesine attığı br golle de 1-0 öne geçince bi daha hiç gelmedi . Maç da öyle bitti . Beykoz elinden geleni yaptı ama gol vuruşundan bir önceki vuruşa geçemediler bir türlü . Tribündeki amcaların deyimiyle , 10 numara 23 numara bir de 26 numara bayaa iyi oynadılar . İkinci yarı oyuna giren Şehmus ise , kanımca Altay'ı toparlamak için değil , Beykoz'luları çileden çıkarmak için sahadaydı . Böylesine bir maçta bile taraftarı tahrik etmeye çalışan bir oyuncu...Hayret doğrusu .

Hiç yorum yok: