Bu maçtan bana kalan , yıllar sonra hatırlayacağım şey bu . En yakın deplasman olması itibariyle olimpiyattan bile daha zahmetsiz gidip gelme olanağı , takımın ofansif olarak coşmuş , coşuyor ve coşacak olması , sınav öncesi olmaması (ki zaten okul başlamadı) bu maça gitmek için fazlasıyla yeterli sebeplerdi . Ammavelakin böyle düşünen bir tek ben değildim . Maça gitmeyi planlayanların sayısı bilet sayısından fazla olunca bu tür aksilikler yaşanabiliyor(muş) . Bana kader ortaklığı yapıp metrobüsle eve dönerken yalnız bırakmayan Kayhan ve Baran'a selam eder , diğerlerine de önümüzdeki deplasmanlarda görüşeceğiz demek isterim .

Maça her zamanki gibi gol yiyerek başlayan Galatasarayımız devamını da her zamanki gibi getirince sorun çıkmadı fakat insan düşünmeden de edemiyor . Acaba dün karşımızda biraz daha güçlü bir takım olsaydı ne olurdu . Ah Tobi , vah Topal...Ortada bir tek Ayhan'ı bırakmışız . Ofansımız hakikaten hayvani bir güçte fakat , madalyonun bir de öteki yüzü var işte .
Kocaeli taraftarları bu maça bayaa bir bilenmişlerdi , belli oluyordu . Belki de kardeş takımları Antalyaspor'un bir hafta önce Sami Yen'de uğradıkları haksızlık , küfürlü tezahurat sebebiyle iyice hazırlamışlardı kendilerini . Haklarını vermek gerekir , 60. dakikaya kadar da bizimkilerin seslerini bastırdılar . Maçın hemen başında attıları gol sonrası "ya allah , bismillah , allahuekber" deyişlerini bir kenara not düşmek lazım . Bir de 4. golü yedikten sonra yaptıkları "her zaman her yerde en büyük fener" tezahuratını . Yine de seviyorum seni Kocaeli . Bu lige taraftarı olan takımlar lazım , belediye takımları değil .
Hasan Şaş'a ne oldu bilmiyorum ama sanki bir sihirli değnek değmiş gibi . 1 hafta önce hakeme itiraz eden Ümit Karan'ı sakinleştirmesinin etkisini henüz üstümden atamamışken , bu kez de hiç saçma bir şey yapmadan 90 dakikayı tamamladı . Nazar değmesin . Bir diğer bana kapak olan isim Volkan Yaman'dı . Bu maçın kazanılmasında direkt etkisi vardı . Yerine giren Alparslan ise 60 metre katedip Baros'a attırdığı golle sol bek mevkindeki savaşın startını verdi . Balta mı , Volkan mı , Alparslan mı ? Bir de bizim pek alışık olmadığımız nokta Alparslan'ın formasında soyadı yazmasıydı . Enteresan tabi !

Meira'dan beklentilerim artık iyice çoğaldı . Çok iyi ileriye çıkıyor , çok iyi top dağıtıyor , arapaslar atıyor . Bu maçta da Baros'a attığı bir arapas vardı ki , Baros o golü kaçırmakla resmen Meira'nın bir asistini yemiş oldu . Baros enteresan bir futbolcu . Golü koklamak derler ya işte onu çok iyi yapıyor . Bellinzona maçında Gürkan'ın hatalı geri pas atabileceğini 1-2 saniye önceden sezip hareketlenmeye başlamıştı . İşte Alparslan'ın kestiği yan topta da çok iyi şekilde gitti oraya ve sadece dokundu . Galatasaraylılar ondan çok şey bekliyor . Belki de 7 sene sonra Galatasaray'dan birinin gol kralı olabileceği düşüncesi mevcut herkeste . İlginç bir de durum ortaya çıktı . Milan Baros tam 72 saat içinde 4 gol attı . Baros'un bu kadar çabuk adapte olmasındaki en büyük etken Harry Kewell gibi görünüyor . Aslında o herkesle çok iyi anlaşıyor . Kewell önderliğinde yapılan tek pasları izlemek tam bir zevk . Attığı gol tam usta işi . Biz alışık değiliz böyle şeylere . Durum 1-1'ken defansta kafayla çıkardığı %100'lük gol pozisyonunu da es geçmemek lazım .

Lincoln formunu yükseltmeye devam ediyor . Bellinzona maçında attığı güzel paslar , bu maçta gole çevrilince asist mertebesine yükseldi . Özellikle Kewell'ın golünde attığı no-look pası dehşetti . Sırada bir tek frikik golü kaldı . Çünkü Lincoln bu takıma geldiğinden beri beklenen şey aslında o . Sırf "İşte yıldız oyuncu maçı tek bir hareketiyle alabiliyor" cümlesini kullanabilmek için . Bu maçı 2 asistle kapattı . Aslında Nonda 4 metreden o golü kaçırmasaydı 3 asist olacaktı . Nonda'nın kaçırdığı gol aslında tam da Nonda'dan beklenen bir şey. Onun böyle abidik gubidik işleri vardır . Ama işte 27 Nisan'da golünü attı ya , artık o Galatasaray taraftarlarının kalbinden asla çıkmaz . Yine de ilerde top tutabilmesi itibariyle çok önemli bir oyuncu . Üstelik galibiyet golünü de attı . Daha ne olsun .
not 1 : Ergün Penbe tarafsız olamıyor bir türlü , alsınlar onu oradan
not 2 : Bellinzona maçında turuncu formanın arkasındaki siyah yazılar yerini yine kırmızıya bırakmış . Sanırım uefa standartları falan
not 3 : turuncu formayla çıktığımız 4. maç ve 4. galibiyet
Kutsal turuncu forma
Eşin yoktur dünyada
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder